Tekirdağ Açıklama Haber |Gündemin Öne Çıkan Haberleri

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Magazin
  4. »
  5. Gani Müjde’den tekelleşme ve sektör analizi: Hiçbir yerde bulamazsınız bu bilgileri

Gani Müjde’den tekelleşme ve sektör analizi: Hiçbir yerde bulamazsınız bu bilgileri

admin admin - - 4 dk okuma süresi
5 0

Son dönemde dizi ve film sektöründeki “tekelleşme” iddiaları gündemdeyken, senarist ve yönetmen Gani Müjde’nin sosyal medyadan yaptığı bir açıklama yaşananları gözler önüne serdi.
Müjde, dizilerin reytinglerindeki düşüşlerin nedenlerinden ve yapılan baskılardan bahsederek şu yazıyı kaleme aldı:

“2,5 milyar liralık dizi pastasını, bir menajeri ‘kadeş savaşından’ sorumlu tutarak ele geçirmek mümkün değil kardeş. Kaldı ki bir süre sonra öyle bir pasta olmayacak gibi görünüyor.
Bak şimdi tane tane anlatayım. Hiçbir yerde bulamazsınız bu bilgileri. Kanallar bir dizi için yapımcıya 15-20 milyon TL arasında para ödüyor ama dizi 12 reytingi geçmez ise reklam geliri 10-12 milyon TL arasında kalıyor. (Bazen daha da aşağıda)
Yapımcı da 15’e anlaştığı diziyi enflasyon ve kanalın istekleri nedeni ile cebinden harcama yaparak ile 18-20 milyon TL harcayarak mal edebiliyor. Yani her iki taraf da yaklaşık bölüm başına 5 milyon TL zararda. Dizi yurt dışına satılamazsa üzerine bir bardak soğuk su içiliyor karşılıklı. Diyelim ki satıldı ‘onu gösterme, bunu gösterme, aman öpüşmesinler sevişmesinler, bu konuyu işleyemezsiniz, enişte baldıza aşık olamaz’ gibi baskılar nedeni ile senaryolar çekicilikten uzaklaşıyor ve dizilerimiz eskisi kadar hızlı ve yüksek değerlerle satılamıyor.
Bölüm başı 200 bin dolara satıldı diyelim (ki ortalamaya göre iyi bir rakamdır)… Ne etti toplam kar: 7.5 milyon TL. Çık komisyonları, çık oyunculara ödeneni falan, sonra böl ikiye; yarısını kanala, yarısını yapımcıya öde. Ne geçti eline? Bölüm başı 2,5 milyon TL falan. Zarar 5 milyondu. Çık bu zarardan gelen parayı. Bölüm başı 2,5 milyon TL herkes zarar etti. Hay bin kunduz…
Her bir dizi için 100 milyonları bulan başlangıç maliyetinin veya banka kredisinin faizinden bahsetmiyorum bile. Onları da düşersen yapımcılar ortalama bir dizide hesabı kitabı iyi yapamazlarsa 4 milyonu geçen zararlar edebiliyorlar. Kanallar da öyle. Peki niye yapıyorlar bu işi? Herkesin ‘Bir Muhteşem Yüzyıl daha yakalar mıyız acaba?’ beklentisi var çünkü. Maliyetlerin çok daha düşük olduğu yıllarda Muhteşem Yüzyıl bölüm başı 800 bin dolarları aşan bir yurt dışı satışı yakalamıştı. (Dolar da dolardı o yıllarda yani) Herkesin ağzını sulandıran havuç işte bu… Tekrarı mümkün mü? Bu ekonomik şartlarla zor görünüyor.
Kanal ve yapımcılar ‘Arşiv oluşturuyoruz. Gelecekte çok değerlenecek bu arsalar’ beklentisinde. Bu savurganlık devam ederse yakında çiftler çubuklar satılır, pastanın dibini sıyırmak için herkes kuyruğa girer. Çözüm nedir diye sorarsanız söyleyeyim. Ya kanallar eski yapıya ağırlık verip sadece bazı günler yurt dışına satışı kesin olan dizilere yer verecekler. Geri kalan günleri ‘Yarışma-Komedi-Magazin’ olarak değerlendirecekler… Ya da içerikler, fikirler, oyuncular özgürleşecek ülke ile birlikte… ‘Yalova kaymakamı’ olarak arz ederim albayım…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir